Lisanssız Güneş Enerjisi Tesislerinin, tüketimlerine en yakın noktada ve ilk kaynaklardan biri olarak elektrik arzı sağlamakla sundukları sayısız faydalarla birlikte, genel olarak ülke çapındaki arz güvenliğini korumada ve ülke ekonomisine kattıkları değerlerle her geçen gün önemi ve faydaları artmaktadır.
Bu alandaki tesislerin ve yatırımcıların desteklenmesi ve işlevlerinin yurt genelinde arttırılması gerekmektedir. Ancak görevli tedarik şirketlerinin ödemelerini süresinde veya tam yapmamaları neticesinde üreticilerin yatırım ve kâr mahrumiyeti zararlarına uğramaları bunu acil çözüm bekleyen bir sektör sorunu haline getirmiştir.
İlgili mevzuatın diğer hükümleri ile birlikte Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin, 23. ve devamı maddeleri ile 25.maddesinde düzenlenen Lisanssız Üretim Kapsamında Ödeme Alma Usulünün temel esasları incelendiğinde, Görevli Tedarik Şirketleri (diğer bir ifadeyle Elektrik Perakende Satış Şirketleri), Şebeke İşletmecileri (İlgisine göre TEİAŞ, Dağıtım Şirketleri veya OSB Dağıtım Lisansı sahibi Tüzel Kişiler) tarafından, tespit edilip, tarafına bildirilen ihtiyaç fazlası elektrik enerjisine ilişkin, Lisanssız Üreticilere Ödenecek Toplam Bedeli (LÜYTOB) tespit etmekle ve bu bedele karşılık Piyasa İşletmecisinden (Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketin’den) aldığı toplu ödemeleri, ödemenin gerçekleştiği takvim ayını izleyen ayın en geç beşinci işgününe kadar, üreticilerden tebliğ olan faturalara istinaden, üreticilere ödemekle mükellef kılınmıştır.
LÜYTOB’un tarafına bildirilmesine müteakip Piyasa İşletmecisinin geciktirmeksizin Görevli Tedarik Şirketlerine ödemelerini yaptığı bilinmektedir. Buna karşılık ödeme usul ve süreleri yukarıda izah olunan şekilde açık olsa da, Görevli Tedarik Şirketleri, Piyasa İşletmecisinden aldıkları toplu ödemeleri, üreticilere yönetmelikle belirlenen sürede ödememekte veya eksik ödemektedir.
Bu durum önceleri münferit ihtilaflara yol açarken, gelinen aşamada neredeyse artık lisanssız tüm üreticilere karşı, elektrik piyasalarındaki öngörülemeyen değişimler, maliyetlerin yükselmesi, bunun fiyatlara yansıtılamaması gibi sebepler ileri sürülerek ödemeler yapılmamakta, bunun sebebinin araştırılması ve ödeme talebine yönelik başvurulara cevaben ödeme hususu belirsiz geleceğe bırakılarak, şartların olumlu yönde gelişmesi halinde yapılacağı gibi, ticaret hukukunun basiretli davranma edimi başta olmak üzere temel ilkelerine aykırı ve üreticilerin artan zararlarına hiçbir katkısı olmayan beyan ve tutumlarla karşılaşılmaktadır.
Ödemelerin süresinde ve eksiksiz yapılmaması sonucu lisanssız güneş enerjisi yatırımcılarının uğradıkları zararlar ve bu zararlara karşı ileri sürebilecekleri hakları incelendiğinde:
- Öncelikle Lisanssız Güneş Enerjisi Yatırımcılarının faturalandırma süreçlerinin takibi ile Görevli Tedarik Şirketine tebliğini doğru ve zamanında yapmaları ve tebliğ edilmiş faturalara karşı Görevli Tedarik Şirketlerince miktar veya içerik yönünden, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21. Maddesinin 2.Fıkrası gereği, sekiz günlük itiraz süresi içerisinde, itiraz ve iade hakkının kullanılıp kullanılmadığının tespiti ile faturalarını kesinleştirmeleri gerekmektedir. Bu husus Görevli Dağıtım Şirketlerinin gününde yapmadıkları ödemelere karşı ileri sürebilecekleri fatura itirazlarının önüne geçme yönünde önem arz etmektedir.
- Kesinleşmiş faturanın tebliğine rağmen süresi içerisinde yine ödemenin yapılmaması halinde üreticilerin ilk olarak vadesinde yapılmayan ödemelere ilişkin, ödeme miktarı ile birlikte, bir nevi gecikme tazminatı niteliğinde olan temerrüt faizini talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu konuda Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin, 25.maddesinin üçüncü fıkrası ile üreticilerin zararlarının bir nebze daha karşılanması amacıyla temerrüt faiz oranının artırımla uygulanması kararlaştırılarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammının iki katı oranında uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda üreticiler vadesi geçmiş alacakları için Görevli Tedarik Şirketleri aleyhine doğrudan icra takibi başlatma ve başlattıkları takiplerde asıl alacak ile birlikte temerrüt faizini talep etme imkânları bulunmaktadır.
- Her ne kadar alacağa geç kavuşma halinin telafisi için faiz öngörülmüş olsa da faizin tahsili ile dahi giderilemeyecek üreticilerin tesis kurulum ve gider maliyetlerinin amorti edilememesinden doğan ikinci temel zararları karşımıza çıkmaktadır. Tesis kurulum aşamasında faiz yükü altında Türk Lirası veya ekseriyetle döviz kredileri ile yapılan milyonlarca lirayı aşan harcamalar karşısında, zamanında yapılmayan ödemeler, temerrüt faizi ile bile karşılanamayacak maliyet zararının artması sonucunu doğurmaktadır. Buna ilaveten döviz kurlarındaki pozitif dalgalanmaların özelikle döviz kredileri maliyetlerine etkisi, zararların telafisini imkânsız hale getirmektedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 122. Maddesinde düzenlenmiş, hukukumuzda munzam zarar veya aşkın zarar olarak ifade edilen bu durumda, zarara uğrayan yatırımcılar, görevli tedarik şirketlerinin kusurunu açılacak bir alacak davası ile ispat etmek suretiyle, bu maliyet/finans zararlarının da giderilmesini talep etme hakkına sahiptirler.
- Yatırımcıların bir diğer zararı ise sözleşmeden beklenen faydanın sağlanamaması ve alacağın gününde elde edilememesinden kaynaklı mahrum kalınan kâra ilişkin müspet zarardır. Yine döviz kurlarındaki beklenmedik artışlarla birlikte, özellikle enflasyonist ekonomiye sahip ülkemizde alacağın vadesinde tahsili büyük önem taşımaktadır. Geç ödeme yapılması veya hiç ödeme yapılmaması halinde alacak bir şekilde alacak tahsil edilse bile artık borç konusu paranın ödeme tarihindeki alım gücü ortadan kalkmış olacak ve vadesinde tahsilinden elde edilebilecek kâr ile vadesinden sonra elde edilebilecek kâr arasında fark doğacaktır. Bu halde yatırımcılar, vadesinde alacaklarına kavuştuklarında elde edecekleri ancak yoksun kaldıkları kârı da açacakları bir alacak davasında tespit ettirmek suretiyle tedarik şirketlerinden talep edebileceklerdir.
- Son olarak Görevli Tedarik Şirketlerinin, ilgili mevzuata ve taraflar arasındaki akitlere aykırı tutum ve davranışlarına karşı üreticiler her aşamada önce Görevli Tedarik Şirketine, akde ve yasalara uymaya davet anlamında başvurabilecekleri gibi, doğrudan 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 16.maddesi mucibince ikincil mevzuat veya lisans hükümlerine, Kurul kararlarına ve talimatlara aykırı hareket edildiğinden bahisle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna başvuruda bulunabileceklerdir. Bununla birlikte ilgilisine göre Görevli Tedarik Şirketince yapılmayan ödemelere ilişkin piyasa işletmecisine de (EPİAŞ) başvurularda bulunularak sektör problemi hakkında istatistiğin oluşturulması ve çözüm bulunmasına çalışma imkânı bulunmaktadır.
Bu konuda inceleme alanı olan bir diğer husus ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’da, Görevli Tedarik Şirketlerinin yerine getirmedikleri ödeme edimlerine kayıtsız kalmamış, bu amaçla, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde değişiklik öngören taslağını ve Lisanssız Üretim Kapsamında Yapılmayan Ödemelere İlişkin Usul ve Esaslara ilişkin taslağını hazırlayıp, internet sayfasından yayımlamak suretiyle, sektör temsilcileri ve dernekler başta olmak üzere ilgililerinin görüş ve önerilene sunmuştur. Anılan taslaklar incelendiğinde, lisanssız üreticilere yapılması gereken ödemelere ilişkin yükümlülüklerini zamanında kısmen veya tamamen yerine getirmeyen görevli tedarik şirketlerinin tespit edilmesini ve söz konusu ödemelerin ilgili mevzuata uygun şekilde yapılabilmesini amaçladığı görülmektedir. Kurum bu amacını yerine getirmek için;
- Görevli tedarik şirketlerinin net avans alacaklarının, 6 ayı geçmemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından belirlenen süre boyunca Merkezi Uzlaştırma Kuruluşu tarafından bloke edilmesi,
- Bloke edilen tutarların Merkezi Uzlaştırma Kuruluşuna bildirilen ödeme listesi çerçevesinde ilgili lisanssız üreticilerin hesaplarına Merkezi Uzlaştırma Kuruluşu tarafından aktarılması,
- Bu amaçla Merkezi Uzlaştırma Kuruluşuna görev ve yetkiler verilmesini planlanmıştır.
Bununla birlikte Görevli Tedarik Şirketlerine de, lisanssız üreticilere yapılacak ödemelerin bloke edilen avans ve fatura alacak tutarından karşılanamaması halinde eksik kalan miktarı EFT ile Merkezi Uzlaştırma Kuruluşu nezdindeki hesabına aktarması, Merkezi Uzlaştırma kuruluşu tarafından sunulan bu hizmetlere ilişkin hizmet bedellerini üstlenmesi başta olmak üzere geciken ödemelerin üreticilere ulaşması için ilave ödevler yüklenmiştir. Anılan taslağın yürürlüğe girmesi ile birlikte yükümlülüklerini ihlal eden Görevli Tedarik Şirketleri hakkında 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 16.maddesi kapsamında yaptırıma tabi tutulması öngörülmüştür.
İdarenin bu konudaki çalışmaları üreticilerin mağduriyetlerinin giderilmesi yönünde umut verici olsa da, gün geçtikçe telafi imkânı ortadan kalkan zararlara karşı etkili ve kararlı uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.
İdari adımlar haricinde, yukarıda izah olunan hukuki başvuru yolları ile hukukun genel hükümleri çerçevesinde tatbik edilebilecek diğer vasıtalarla üreticilerin, uğradıkları menfi ve müspet zararların telafisi ve alacaklarının tahsili için muhtelif başvuru hakları mevcuttur.