Ülkemiz maden hukukuna hâkim olan ve gerek 6309 sayılı Maden Kanunu’nda gerekse 3213 sayılı Maden Kanununda açıkça yer verilen maden haklarının bölünmezliği ilkesi madencilik faaliyetinden doğan arama, işletme ve buluculuk hakları gibi hakların bölünemeyeceği veya hisselere ayrılamayacağı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla madenler üzerinde tesis olunan söz konusu hakların bir bütün halinde muameleye tabi tutulması gerekmektedir.
Bölünmezlik ilkesinin amacı, işletilmesinde kamusal yarar olan madenlerin rasyonel ve ekonomik olarak değerlendirilmesini sağlamaktır. Bir maden yatağının bölünerek projelendirilmesi veya hisselere ayrılması o madenden beklenen faydayı sağlayamayacaktır.
Ancak bazı durumlarda da bir maden ruhsat alanının bölünmesi aynı etkide olmayacağı gibi aksine madenlerden beklenen faydanın en yüksek düzeye ulaşmasını sağlayabilir. Zira bir maden alanının kapsadığı alan ile maden ruhsat alanı her zaman birbirleri ile tam olarak örtüşmeyebilir. Maden işletmecileri de bu gerekçelerle bölünmezlik ilkesini aşmak amacıyla alternatif bir yol bulma çabası içerisine girmişlerdir ve bu arayış sonunda RÖDOVANS SÖZLEŞMELERİ ortaya çıkmıştır.
Maden ruhsat sahibi, rödovans sözleşmesi ile işletme iznini rödovansçıya devretmekte ve karşılığında rödovans adı verilen bir bedel almaktadır. Söz konusu sözleşme ile sadece işletme izni devredilmekte, maden ruhsat sahibi ise değişmemektedir.
RÖDOVANS SÖZLEŞMESİNİN YASAL DAYANAĞI VE GELİŞİMİ
Rödovans sözleşmelerinin ilk dayanağı, 5177 sayılı Maden Kanunu’nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile yürürlükten kaldırılan 3213 sayılı Kanunu’nun 28. Maddesinin gerekçesinde yer almaktadır. Gerekçeye göre;” …madenci kendisine maddi destek arayabileceği gibi, işletme iznini bir başkasına kiralayabilecek ve kanun karşısında teknik ve mali yönden tek sorumlunun ruhsat sahibi olacağı…” Şeklinde düzenlenmişti. Açıkça olmasa da gerekçede işletme iznini kiralanabileceğine yer vermiştir.
1985 sayılı Maden Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 32. Maddesinde 06/01/1990 tarihinde yapılan değişiklikle, rödovans sözleşmeleri üçüncü kişi ve kuruluşların ruhsat sahipleri ile yapmış oldukları rödovans, kira, taşeron ve benzeri sözleşmelere dayanarak ruhsat sahalarında faaliyette bulunabilmesini izne tabi tutmuştur. Daha sonra yönetmeliğin 32. Maddesinde 26/10/2003 tarihinde yapılan değişiklikle rödovans sözleşmesine maden hukuku bağlamında yönetmelikle de olsa hukuki dayanak kazanmıştır.
03/02/2005 tarihinde yayınlanan Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği ile rödovans sözleşmeleri üzerinde ki idarenin gözetim ve görüş bildirme yetkisini kaldırmış, ruhsat sahasındaki tüm faaliyetlerden ruhsat sahibini sorunlu tutmuştur.
Nihayet 3213 sayılı maden Kanunu’na 10/06/2010 tarihinde 5995 sayılı Kanun’la eklenen ek7.madde, ile Rödovans Sözleşmeleri açıkça düzenlenmiş, yasal boyuta kavuşmuştur. Söz konusu düzenlemeye göre; “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödovans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödovansçıya aittir.” Diyerek yasal dayanağı oluşturulmuştur.
13/05/2014 tarihinde Soma’da yaşanan maden kazasından sonra 04/02/2015 tarih ve 6592 sayılı Kanun ile rödovans sözleşmeleri hakkında önemli değişiklikler yapılmış, rödovans sözleşmeleri Bakanlığın iznine tabi tutulmuştur.
Rödovans Sözleşmesinin Şekli ve Tescili
Rödovans sözleşmesinin şekli hususunda TBK’da ve Maden Kanunu’nda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla tarafların rödovans sözleşmesi yaparken uymak zorunda oldukları bir şekil zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durumda taraflar rödovans sözleşmesini şekil serbestisi ilkesi çerçevesinde adi yazılı şekilde veya noterden düzenleme şeklinde yapabilmektedirler.
Rödovans sözleşmelerinin kuruluşları konusunda ki bu serbesti 05/02/2015 tarih ve 6529 sayılı Kanun ile sınırlandırılmıştır. Söz konusu düzenlemeye göre rödovans sözleşmeleri artık Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın iznine tabidir. Bu iznin alınmaması durumunda yürütülen madencilik faaliyetleri durdurulacaktır. Üstelik kamu kurum ve kuruluşları ile iştirakleri hariç olmak üzere yer altı kömür işletmelerinde maden ruhsat sahipleri, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişiler ile üretim faaliyetlerine yönelik rödovans sözleşmeleri yapamayacaklardır.
Rödovans Sözleşmesinin Tarafları
Rödovans Sözleşmesi maden ruhsat sahibi ve rödovansçı arasında yapılmaktadır. Maden ruhsat sahibi, Maden Kanunu ve Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda kendisine bir süreliğine maden işletme yetkisi verilmiş olan kişi veya kurumları ifade etmektedir.
Rödovans sözleşmesini diğer tarafı ise rödovans bedeli karşılığında maden işletme hakkını devralan, rödovans veren veya rödovansçı olarak adlandırılan üçüncü kişi ya da kurumları ifade etmektedir.
Rödovans sözleşmesine konu olan alanlarda yürütülen madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili sorumluluklar rödovansçıya aittir. Dolayısıyla rödovanslı sahada çalışan işçiler haklarına ilişkin olarak rödovansçıya gidecek, ruhsat sahibine başvuramayacaklardır.
Rödovans Sözleşmesinde Tarafların Hak ve Yükümlülükleri
Rödovans Sözleşmesinde Ruhsat Sahibinin Hak ve Yükümlülükleri
Ruhsat sahibinin rödovans sözleşmesinden doğan en temel hakkı TBK’nın 362. Madde uyarınca rödovansçıdan rödovans bedelini ve yan giderleri talep etme hakkıdır. Bunun yanı sıra ruhsat sahibi rödovans alanının özgülendiği amaca uygun ve iyi bir biçimde işletilmesini ve kiralananın bakımının gereği gibi yapılmasını rödovansçıdan talep edebilecektir.
Rödovans sözleşmesinin ruhsat sahibine verdiği haklardan bir diğeri de Hapis Hakkıdır. Rödovans sözleşmesinde ruhsat sahibinin ödenmeyen rödovans bedelinin güvencesi olarak TBK 336 vd. uyarınca hapis hakkına sahip olduğu doktrinde kabul gören görüşlerdendir. Rödovans sözleşmesinin taraflarının tacir olması durumunda da bir takım farklılık söz konusu olacaktır. Şöyle ki, rödovans sözleşmesinin her iki tarafında tacir veya tacir sayılan kişilerden olması, aradaki ilişkini her iki taraf açısından da ticari iş niteliğine sahip olması ve zilyetlik ile alacağın ticari ilişkiden doğması durumunda ruhsat sahibi hapis hakkını kullanırken rödovans bedeli alacağı ile ilgili olmasa bile hapis hakkına konu olan eşya arasında TMK’nın 950/1 maddesinde aranan bağlantı var sayılacaktır.
Ruhsat sahibinin, 3213 sayılı Maden Kanunu ile diğer mevzuatlarda yer alan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Rödovans sözleşmesi ile işletme hakkının üçüncü kişiye devredilmesi ruhsat sahibinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Ruhsat sahibi rödovans sözleşmesi imzalanmış olsa bile mevzuatta yer alan tüm yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Aksi takdirde yaptırımlarla karşı karşıya gelebilecektir.
Ruhsat sahibinin rödovans sözleşmesi gereğince bazı yükümlülükleri de bulunmaktadır. Ruhsat sahibinin rödovans sözleşmesine konu edilen rödovans alanının sözleşmenin amacına uygun olarak kullanılmaya ve işletilmeye elverişli bir şekilde rödovansçıya teslim etmesi ve sözleşme süresince bu durumda bulundurması gerekmektedir. Ruhsat sahibi rödovans sözleşmesi süresinde yapılması zorunlu olan esaslı onarımları rödovansçının bildirmesi üzerine derhal yapmalıdır. Ruhsat sahibinin rödovans alanına ilişkin ayıp ve zapt sorumluluğu da mevcuttur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/14-215 E. ve 2013/1487 K. sayılı kararı ile ruhsat sahibinin maden ocağının ayıplı olup olmadığının tespit etmek zorunda olduğunu belirtmiştir.
Rödovansçının Hak ve Yükümlülükleri
Rödovansçının rödovans sözleşmesi ile sahip olduğu en temel hak rödovans bedeli karşılığında kiralanan maden sahasının ve rödovans sözleşmesi kapsamına dahil edilen tüm araç ve makinaların kendisine teslim edilmesini talep etme hakkıdır. Bunun yanı sıra rödovansçı yapılması zorunlu onarımları ruhsat sahibine bildirerek yapılmasını talep etme hakkına sahiptir.
Rödovansçının rödovans sözleşmesinden doğan yükümlülüğü sözleşmede kararlaştırılan rödovans bedelini ruhsat sahibine ödeme yükümlülüğüdür. Rödovansçı maden sahasını özgülendiği amaca uygun ve iyi bir şekilde işletmekle yükümlüdür. Rödovansçı aynı zamanda maden sahasının bakımını gereği gibi yapmalı ve küçük onarımları yapmak, maden sahasını ve kuyularını muhafaza etmek ve gerekli emniyet tedbirlerini almakla yükümlüdür.
Maden Kanunu’nun ek 7. Maddesi uyarınca rödovans sözleşmesine konu sahada yapılacak madencilik faaliyetlerinde doğacak İş Kanunu ve iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluğu tek başına taşıyacaktır. Zira ruhsat sahibi ile rödovansçı arasında alt işveren- asıl işveren ilişkisi bulunmamaktadır.
Rödovans Sözleşmesinin Sona Ermesi
Rödovans sözleşmesi, ruhsat sahibinin veya rödovansçının kanundan veya sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle aykırı davranan taraf gönderilecek fesih beyanıyla sona erdirilebilecektir.
Rödovans sözleşmesi, kurulurken belli bir süre bağlı olarak kurulabileceği gibi süre belirtilmeksizin kurulabilir. Bu durumda süreye bağlı kurulması halinde sürenin sonunda kendiliğinden sona erecektir. Belli bir süre olmaksızın kurulan rödovans sözleşmeleri aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme birer yıl için yenilenmiş sayılacaktır.
Öte yandan rödovans sözleşmesine konu olan işletme ruhsatının süreli verilmiş olması nedeniyle rödovans sözleşmesi her türlü işletme ruhsatının süresinin sona ermesi ile sona erecektir.