Marka HukukuDOMAIN NAME (ALAN ADI) MARKA İLİŞKİLERİ

 

  1. DOMAIN NAME-ALAN ADI

Domain name diğer bir deyişle internet alan adı internet sayfalarına erişimi sağlayan, 5098 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’ndaki tanıma göre de internet sitelerinin adreslerini tespit etmek için kullanılan internet protokol numarasını tanımlayan akılda kalır kelimeler içeren ismidir.

Bir kişi domain name alabilmek için başvuruda bulunduğu zaman bu kişinin açacağı internet sayfasına özel olarak numaralardan oluşan bir kod verilmektedir. Bu numaralar kullanılarak ilgili adrese giriş sağlanabiliyor olsa da akılda kalması zor olduğundan internet alan adlarını kullanıcılarla buluşturmak için kelimelerden müteşekkil isimler verilmektedir. Domain name sistemi kar amacı taşımayan ICANN (Internet Corporation for Assigned Names and Numbers/ İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu) tarafından koordine edilmektedir. ICANN, uluslararası bir şekilde organize edilmiş olup, IP adresi tahsisi, protokol tanıtıcı ataması, Üst Düzey Alan ismi sistemi yönetimi ve kök sunucu sistemi yönetimi işlevlerinden sorumlu bir kuruluştur.

İnternet alan adı, işletme unvanı, ticari isim, marka gibi sahibinin diğer insanlar tarafından tanınmasını sağlayacaktır. Bu nedenle hukuki olarak korunmaya muhtaç durumdadır. Ancak internet alan adı tescili ile marka tescil ve ticaret siciline tescil konuları zaman zaman birbiri ile koordineli şekilde yapılmadıkları için uygulamada problemlerle karşılaşılmaktadır.

Domain name alınması için daha önce hiçbir kimse tarafından alınmamış̧ internet alan adını kendi adına tescil altına almak isteyen kişiler ICANN’in akredite ettiği bir tescil kuruluşundan bu internet alan adını kendi adına alabilmektedir. Çeşitli özel şirketler olan aracı kuruluşlardan öncelikle bu ismi aratıp, başka birisi tarafından kullanılmıyor ise ücreti mukabilinde alınacak sunucu hizmeti ile satın alma işlemi yapılabilmektedir. Bu şekilde kolayca alınabilen internet alan adları için önce talep eden kişinin alması yani “ilk gelen alır” prensibi uygulandığından başka bir sahibi olan markanın da tamamen alakasız bir kişi tarafından alınması mümkündür. Böyle bir durum gerçekleştiğinde iç yargı yolları ile birlikte yahut neticesinde alan adının kapatılması yahut marka sahibine verilmesi için alan adı hizmetinin alındığı şirketten talepte bulunulabilir, şirket yaptırımda bulunmadığı durumda ise ICANN’e başvuru ile şirket hakkında yaptırımda bulunulması yönünde karar verilmesi sağlanabilir.

  1. ALAN ADI İLE MARKA HAKKININ İHLALİ

Türk Patent Enstitüsü nezdinde yahut uluslararası kuruluşlar olan EPO ve WIPO nezdinde marka tescili bulunan herhangi bir X markasını içeren domain adının marka sahibinden bağımsız başka biri tarafından alınması halinde domain name ihlali meydana gelebilir. Bu durumda marka sahibinin ne gibi haklara sahip olduğunun tespiti ve ilgili alan adının kapatılması yahut erişimin engellenmesi konusunda çeşitli ve yetkinlik gerektiren adımların atılabilmesi için bu alanda uzman hukukçularla birlikte çalışılması özel önem arz etmektedir.

Marka adı başkasına tescilli bir domain adının marka ihlali oluşturup oluşturmadığı konusu incelenirken kullanılan alan adının öncelikle ne şekilde bir marka ihlali oluşturduğu tespit edilmelidir. Bu tespit yapılırken aşağıdaki soruların yanıtlarına göre ihlal ile ilgili uygulanacak hukuki yol belirlenebilecektir.

  • İlgili alan adı, tescil edilen marka ile aynı yahut benzer mal ve hizmet sınıflarında mı kullanılıyor?
  • Tescil edilmiş marka adı ticari bir iş için mi yoksa kâr amacı gütmeyen bir iş için mi kullanılıyor?
  • Domain adının kullanılma sebebi tescilli markanın bilinirliğinden yararlanmak mı?
  • Tescilli marka ile alan adı arasında karıştırılma ihtimali ne kadar var?
  • Bu durum ne derecede haksız rekabete yol açıyor/açabilir?
  • Olarak kullanılan alan adı ile tescilli marka adının kullanılması yalnızca marka hakkını mı koruyor?

Bu tarz bir ihlal ihtimali doğduğunda marka sahibinin bulunduğu yer fikri sınai haklar mahkemesinde yahut ihlale uğrayanın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinde delil tespiti yaptırılması ile adımlara başlanabilir. Bu ilk adım, bahsi geçen internet sitesinin tescilli markayı kullanıp kullanmadığı, bu sayfada ticaret yapılıp yapılmadığı, tescilli marka ile domain adı aynı olmasına rağmen internet sitesindeki değişken durumun mahkeme nezdinde bilirkişilerle tespit edilmesini sağlayacaktır.

Ayrıca 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nda 01.03.2016 tarihinde yapılan değişiklikle, Elektronik Ortamda Verilerin Tespiti Hizmeti (E-Tespit) 198/A maddesi kapsamında mümkün hale gelmiş olup, internet sitesinin tespiti e-devlet üzerinden alınacak ekran görüntüsünün noterlikte onaylanması şeklinde de gerçekleştirilebilir. Bu tespit ileride atılacak yargısal adımlarda delil niteliğini haiz olacaktır.

Tespit talebinde bulunurken hangi yolun ileride atılacak yargısal adımlar için daha kullanışlı olacağının seçilmesi sonraki adımlarda marka sahibinin elini kuvvetlendireceğinden ilk adımın eksiksiz atılması ciddi bir önem arz etmektedir.

 Tespit yapılıp, internet alan adında tescilli markanın kullanıldığı tespit edildikten sonra, şekillenecek temel adımlardan kısa kısa bahsedeceğiz.

  1. İlgili alan adının ticari amaçla kullanılıyor olması:

Tescilli bir marka adının bir başkası tarafından domain adının alınıp, açılmış bulunan internet sitesinde ticaret yapıldığı bu durum marka hakkı ihlali teşkil edebilir. Bu durum gerçekleştiğinde öncelikle markanın tescil edildiği mal ve hizmet sınıfları tespit edilmelidir. Mal ve hizmet sınıfları kısaca, bir marka ile marka sahibinin ticari iştigal konusu arasındaki ilişkiyi gösteren uluslararası numaralandırma sistemine verilen addır.

Tescilli marka var olduğu halde başkası tarafından alınan domain name ile ticari faaliyette bulunuluyor ise, öncelikle yukarıda bahsi geçen yollardan uygun olan seçilerek tespit yaptırılması gerekmektedir. Bu tespitle ilgili domain name ile açılan internet sitesinde ticari bir gelir elde edildiği bu gelirin hangi mal ve hizmet sınıfını kapsayacak şekilde ticari faaliyete konu edildiği ve ihlalin genel hatlarının tespiti yapılacaktır.

Marka sahibi ve domain arasında ticari alanda farklılıklar bulunuyorsa örneğin, Marka sahibi 44. sınıf güzellik ve bakım hizmetleri alanında tescilli markası ile ticari faaliyette bulunurken domain name ile alınan aynı ya da benzer adla tarım hizmeti veriliyor olduğu varsayımından gidecek olursak, farazi bir marka adı olan “yeşil güzellik” markası 44. Sınıfta tescili alınmış şekilde faaliyet gösteriyor iken, www.yesilguzellik.com isimli internet sitesi de bir fidan firması tarafından alınmış ve ticari olarak burada faaliyette bulunuyor olsun. İlk adım olarak tespit işlemi yaptırılıp marka adının bu sitede ne şekilde ihlal edildiği, internet alan adı kullanılarak ticaret yapıldığı ve marka ile internet alan adı arasındaki benzerliklerin tespiti yapılmalıdır. Bu ihtimalde iltibas riskinin bulunmadığı yönünde de karar verilebilir, tespitin ne şekilde yaptırıldığı da önem arz etmektedir.

Bu tespit yapıldıktan sonra, alan adında ve sitede bu markanın kullanımın tescilli marka adına tecavüz edip etmediği değerlendirilmeli ve tecavüz teşkil edecek bir kullanım var ise marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet sebebiyle fikri sınai haklar ceza mahkemesine yapılacak suç duyurusu ve akabinde tazminat davaları açılabilecektir. Bu tarz farklı alanlarda verilen hizmet durumlarında mahkeme ayrıca tescilsiz olarak alan adı kullanımının tescilli markanın imajını ne derece zedelediği, tescilli markanın tanınmışlığından faydalanıp faydalanmadığı gibi detayları da inceleyecektir. Bahsi geçen sitenin marka hukukunda uzman bilirkişilerce incelenmesi neticesinde domain adı olarak kullanımın hakkaniyetli olup olmadığına ilişkin karara varılacaktır. Verilen karar bu kullanımın marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yönünde ise, erişimin engellenmesi dahil diğer yerel hukuki adımlar da ayrıca atılabilir.

Ancak uygulamada tescilli marka tanınmış bir marka olmadıkça domain adının kullanılmasının engellenmesi yolunda atılacak adımlar kuvvetli olmayabilir. Marka hukuku bakımından marka tescil edildiği mal ve hizmet sınıfında korunmaktadır. Farklı alanda ticari faaliyet gösteren birinin domain adının dünya çapında tanınmış olmadıkça tescilli marka sahibine verilmesi yönünde neticelenmesi de zorlu bir yoldur. Ancak domain adının kapatılıp marka sahibine verilmesi dışında haksız rekabete ilişkin hükümler bu duruma istisna teşkil edebilecektir. Tescilli marka adının lekelenmesi gibi domain adıyla verilen ticari hizmetin niteliği ve değerlendirmesi önemlidir. Bu konuda ABD’de verilen bir kararda Hasbro’nun tescilli bir markası olan Candyland ile aynı işarete sahip olan “candyland.com” isimli domain adının farklı alanda ticari faaliyet göstermesine rağmen marka itibarını zedelemesinden dolayı Hasbro markası davayı kazanmıştır.

Marka sahibi ve domain name aynı ticari alanda ticari hizmet veriyor ise, marka sahibinin, yukarıdaki adımlara ek olarak hakları çok daha genişleyecektir. Marka tescilinin amacı bilindiği gibi belirlenen mal ve hizmet alanında “biricikliğin” sağlanması ve başkaları tarafından kullanımın engellenmesidir. Bir başkası tarafından bu markanın aynı alanda yapılacak ticari faaliyet için internet alan adı alınırsa marka haklarının açık olarak ihlal edildiği söylenebilir. Bu durumda yapılacak tespit ve incelemelerde yalnızca aynı adın değil marka ile benzer ismin de kullanılması marka hakkının ihlalini oluşturabilir. Karıştırılma ihtimalini değerlendirirken öncelenen konu, ilgili mal ve hizmetin hedef kitlesini oluşturan ortalama tüketicide marka ile internet alan adının birbiri ile ilişkisi olduğu veya karıştırılacağı yönünde bir algının oluşmasıdır.

Bu ihtimallerin gerçekleşmesi halinde marka hakkı sahibi SMK m. 7/3-d hükmü ile düzenlenen, internet domain adının kullanılmasının engellenmesi hakkını kullanabilecektir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin konuya dair bir kararında, marka hakkı sahibi olan davacının, tescilli marka işaretinin davalı tarafından domain adı olarak izinsiz kullanılmasının ve bu domain adını kullanmak suretiyle davacının verdiği ile aynı hizmeti vermesi sebebiyle, davalı tarafından gerçekleştirilen bu eylemin, davacının sahip olduğu marka hakkına tecavüz niteliği taşıdığı ve haksız rekabete sebep olduğu yönünde verilmiş olan ilk derece mahkemesi kararı onanmıştır.

Marka sahibi ile internet alan adı sahibi arasındaki uyuşmazlığın marka sahibi lehine neticelendiği durumda, mahkeme tarafından verilen kesinleşmiş kararı yukarıda bahsettiğimiz gibi, domain adının alındığı şirketle yapılacak görüşmeler neticesinde şirkete sunulmasıyla domain adının marka sahibine verilmesi, ilgili domain name için erişimin kapatılması gibi sonuçlar alınabilir. Bu şirket kararın icrasını yerine getirmez ise uluslararası domain name koordinasyonunu sağlayan kuruluş olan ICANN nezdinde gerekli görüşme ve başvurularla şirket hakkında yaptırım uygulanması sağlanabilir.

Her halükârda ulusal yargıda alınacak kesinleşmiş marka hakkı ihlali hükmüyle ilgili sulh hukuk mahkemesine başvurularak, bu ihlali gerçekleştiren domain adının bulunduğu internet sitesine erişimin engellenmesine yönelik karar alınabilir. Süreçlerin bu konuda deneyimli ve donanımlı bir hukuk ekibi ile takibi hataya yer bırakmamak adına çok önemlidir.

  1. İlgili alan adının ticaret dışında bir amaçla kullanılıyor olması:

Bir marka adının ticari amaçla olmamakla birlikte farklı biri tarafından internet alan adı alınmış ise, bu kişinin bu markayı internet alan adında ne şekilde kullandığının tespiti ilk adımda önem arz etmektedir. Bahsi geçen kullanım ticari amaçla olmasa bile marka hakkına tecavüz yahut haksız rekabete yol açacak bir durum sergileyebilir.

Örneğin yeşil güzellik isimli farazi tescilli markamızın adına olan www.yesilguzellik.com adresi bir başkası tarafından alınmış olsun. Alınan bu domain kâr amacı gütmeyen bir organizasyon tarafından, doğayı koruma amacıyla bir internet sayfası olarak kullanılıyor ise, marka sahibinin bu durumda marka hakkı bakımından tecavüze uğradığı iddiası yargı önünde ciddi bir argüman teşkil etmez. Ad kullanılarak kar elde edilmese de ilgili markanın itibarını karalayıcı herhangi bir faaliyet yahut rekabetini kısıtlayıcı bir durum olup olmadığı yine somut olaya göre değerlendirilmeli ve hukuki adımlar bu şekilde atılmalıdır.

Kâr amacı gütmese de yalnızca tescilli markayı karalamak, burası hakkında kötü deneyimlerin paylaşılması için tabiri caizse yeşil güzellik markasının kişilik haklarını zedelemek için bu domain adının alındığı durumda ise, haksız rekabetten kaynaklı tazminat davaları ile yine erişimin engellenmesi yönünde ilgili mahkemeden karar alınması ile bu kullanıma müdahale edilmesi mümkün olacaktır.

  1. SONUÇ

Sonuç olarak, marka hakkının tescili bir marka sahibine çok çeşitli haklar tanımakta olup, bu marka adıyla başkası tarafından alınmış olan domain adının marka sahibi üzerine kazandırılması yahut kapattırılması gibi farklı koruma ve tedbir yolları bulunmaktadır. Bu şekilde markanın korunabilmesi için atılacak ulusal ve uluslararası adımlar çok ciddi önem arz ettiğinden deneyimli ve bu alanda uzman hukukçu ekibiyle çalışmak ve bu durumu yönetmek elzemdir.